Sağlık çalışanlarının Sahada yaşadığı sorunlara çözüm olmak , mobbing , şiddet ve özlük haklarındaki sorunları çözmek amacıyla kurulan derneğimiz SAHADER . Kısa sürede sorunların çözümü adına büyük adımlar attı . Sahadan gelen mobbing ve şiddet olaylarına karşı anında gündem oluşturup yetkililerin harekete geçmesini sağladı . 06.01.2021 Tarihinde İzmir’de bir devlet hastanesinde” Hekimler , Hemşirelerin komutanıdır , onlara emir verin…” tarzında meslek onurumuzu zedeleyen ve hekim dışı sağlık personelini emireri gibi kullananabileceğini düşünen çağ dışı zihniyete karşı kamuoyu oluşturup Valiliği ve Sağlık Bakanlığını göreve çağırmış bu çağrılar oluşan kamuoyu sayesinde karşılık bulmuş ve önce Yaptığı çirkin eylem sonucunda Başhekim hakkında soruşturma başlatılmış olup bugün alınan habere göre Başhekim görevinden istifa etmiştir.
Son olarak Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği Eğitim Sekreteri Ayten Çiçek Hanım sahanın sesini duyurmak amacıyla ulusal basınla iletişime geçip sağlıkçıların sorunlarıyla ilgili röportaj BBC Türkçe’ye röportaj verdi. haberin linki ; https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-55559267
RÖPORTAJIN İÇERİĞİ ;
Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği Eğitim Sekreteri Ayten Çiçek, 27 yıllık hemşire olmasına rağmen maaşıyla geçinemediğini anlatıyor:
“Resmi enflasyona inanmıyorum. Çocuğuma aldığım bir çikolata bile o kadar pahalı ki. Markete girip çıktığımda elimde bir poşet olmasına rağmen en az 100-150 lira ödemiş oluyorum. Bugün sadece bir ayçiçek yağına 68 lira ödedim. Her ay eksiye giriyoruz.”
“Bugün haberlerde 5 bin 886 lira hemşire maaşından bahsediliyor, ancak bunlar haber kanallarına servis edilen bürüt maaşlardır. Kesintiler olduktan sonra ortalama bir hemşirenin aldığı maaş 2.500- 2.800 TL civarında değişiyor. 27 yıldır çalışıyorum, kirada oturuyorum, arabam yok, iki çocuğumun ihtiyaçlarını doğru düzgün karşılayamıyorum.”
Çiçek, pandemi sürecinde aile sağlık merkezinde çalışırken ihtiyaç duyduğu koruyucu malzemeleri bile kendi parasıyla almak zorunda olduğunu anlatıyor:
“Ölümden, hastalanmaktan, çocuklarımızın yalnız kalmasından korkuyoruz ve bir taraftan ekonomik sıkıntılarla boğuşuyoruz. Koruyucu ekipmanlarımı kendi cebimden alıyorum. Bakanlık birkaç haftada bir maske gönderiyor ama çok kalitesiz ve yeterli sayıda değil.”
“Aynı anda çok fazla şey yaşıyoruz ama asla dikkate alınmıyoruz. Birileri de çıkıp, ‘Siz bunları istiyorsunuz ama bizim ülke ekonomimiz sizin taleplerinizi kaldırmaz’ desin. Merhametli insanlarız, bunu da anlarız. Ama kimse bizi muhatap almıyor.”
Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı Ebru Kıraner ise, “Sağlık çalışanları bu şartlarda hem canlarını ortaya koyup çalışıyor hem de bir taraftan aklının bir köşesinde sürekli geçim sıkıntısını düşünmek zorunda. Aldığımız ücretler, yoksulluk sınırının altında kalıyor” diyor.
