Bilindiği üzere pandemi sürecini sağlık sisteminde görev yapan TÜM SAĞLIK MESLEK MENSUPLARI olarak yoğun ve yıpratıcı bir şekilde yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Bu süreç zarfında sağlık sisteminin parçaları olarak hiçbirimiz sen doktorsun, sen hemşiresin, sen ebesin, sen Att sin kavgası yapmadık. Üzülerek izliyoruz ki, başta Sayın Sağlık Bakanımız ve gücünü, yetkilerini biz çalışanlarından alan sendikalarımız olmak üzere ciddi biçimde talihsiz açıklamalar ile doktor ve sağlık personeli arasına nifak tohumları ekilmeye çalışılmıştır. Buna bazı hekim dernekleri ve grupları da karşı atak olarak iştirak etmiştir. Biz tüm sağlık çalışanları, hekiminden hemşiresine, ebesine, Att sine, tıbbı sekreterine, laborantından, röntgen teknisyenine, eczacısından, hasta bakıcısına, temizlik personelinden, güvenliğine, idari sınıf çalışanlarına kadar hepimiz bir şeyin çok iyi farkındayız. Bugüne kadar yapılan tüm ayrıştırıcı söylemleri kesinlikle reddediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın 8 Mart dünya emekçi kadınlar gününde yapmış olduğu açıklamayı üzülerek takip ettik. Sağlık çalışanları olarak hekimlerimiz hakkında kullanılan bu ötekileştirici, küskünlüğe ve motivasyon kaybına sebep olan ‘’bırakın doktorlar gitsin söylemini ‘’ reddediyoruz. Bu söylem başta hekimlerimiz ve tüm sağlık meslek gruplarımız olmak üzere sağlık sisteminin tüm bileşenlerini Aziz milletimize hedef göstermiştir. Biz dün, bugün ve yarın her zaman görevimizin başındayız. Bu hizmeti verirken asla ama asla kendimizi geri çekmeyeceğiz. Sağlık sistemimizin tüm dernek ve sendikalarını bir olmaya birlik olmaya davet ediyoruz! Hekim-Hemşire-Sağlık Memuru – Att- Paramedic- Ebe – Laborant – Tekniker -Teknisyen kısaca ayrım yapmaksızın sağlık kolundaki tüm 39 sağlık branşı birbirini tamamlayan bir bütündür. Bu tarz onur kırıcı söylemler yerine yapıcı bir dil kullanmayı ve mağdur olduğumuz özlük ve mali hakların düzeltilmesi yönünde devlet büyüklerimizden beklentilerimizi, siz basın mensupları vasıtasıyla talep ediyoruz.